annem ve ben

annem ve ben

13 Aralık 2011 Salı

Uzun zaman

Aylar oldu yazmiyorum bu siteye. Baska kosturmacalar icinde kaynadi.
Bugun eski yazilari okurken mazim canlandi gozumde. Her detay p anlari tekrar yasatti bana.
Yazmak guzelmis, baska bir keyfi varmis. Beyin nankor unutuyor amayazinca
Hersey hala canli ...

Nerdeyse yazilmadan gecen bir yil var. Bu doneme kayip aylardiyorum.cunku geri donup baktiimda
Cok iz birakan anlar disinda akilda jie sey kalmamis. Oglumun anilarini yaZmadigim icin bu yil
Hafizalarimizda fulu:(

Artik yazalim unutmayalim. Bundan yillar sonra bu yaZdiklarimi okumak bana keyif verecek.
Bundan artik daha da eminim.... Hos gelsim araniza tekrardan.
Blog hayatini seviyorum.

7 Mart 2011 Pazartesi

MAHREC SANAT EVİ

KAPALI ÇARŞI BÜYÜSÜ



Güne erken başladık . Betül ve Ege beni evden aldılar dogru Karaköy'e Namlı 'ya kahvaltı yapmaya.
hep başkalarından mekanı dinledim, gitmek bugune kısmetmiş. Diyette iseniz asla ugramayın. İnsan yeme dürtülerini durduramıyor.
ordan taksiye atladıgımız gibi Cağaloğlu'ndayız. Bugün kapalıçarşının gizeminde Mücevher yolculuguna çıkıyoruz.



Nasıl bir büyü bilmiyorum. Havası ayrı , tadi ,keyfi farklı bir dünya… Parlayan, dünyaya ihtişam ,

şatafat ve güç, kadınlara karşıkonulmaz güzellik katan ayrı bir dünya….Altınlar, Pırlantalar, gümüşler…

yaklaşık 5 yıldır takı yapıyorum. Hiç kendime ait çizgilerle metalehayat vermeyi denemedim. Hazırları birleştirip

ürünler meydana getirdim. Bir nevi hep dizayn diyebiliriz. İlk defa bu haftasonu bu gizemli dünya ile

tanışmaya karar verdim. Kendim gümüş bir plakadan kıl testere ile lale motifi kesecek, kenarlarını torpüleyecek,

metali tavlayacak , sıcaklıgı gidince heştekle (demirden yapılmış zar şeklinde ,üzerinde irili ufaklı cukurlar olan bir alet)

döverek bombe verecek ,zımparalayacaktım. Uzun oldu evet bunların hepsini yaptım. Çok zor meşaakatlı bir yol.

her bir işlem uzun yıllarda ögrenilerek ustalık gerektiren birer sanat. Beni bu eğitimle Mahrec Sanatevi tanıştırdı.

Mahrec sanat evi kapalı çarşı ekolünün tecrübeli ustası Hraç Arslanyan'nın atölyesi ile iç içe oluşmuş.

İçeri girdiğinizde içinize işleyen sıcak, samımi bir ortam var.Güler yüzlü insanlardan kurulu..

Bizi Nilgün hanım ve Beria hanım karşılıyor. Takı kursları sayesinde

birbirlerini tanıyıp çok iyi dost olmuşlar ve asıl mesleklerini bırakarak Hraç Arslanyan Atölyesi ile birlikte

sadekar olarak hayatlarını sürdürmeye karar vermişler… Evet meslegin adı sadekarlık….



ilk önce kapalı çarşı turumuz var. Nuruosmaniye kapısından içeri giriyoruz.

kapalı çarşıdaki kuyumculuk branşları ile ilgili atölyeler ve hanları ziyaret ediyoruz. Çuhacı Han,Zincirli han,

Büyükyeni Han. Birbirinden önemli ustalar ile tanışıp ,çok kıymetli eserlerini görme imkanı buluyoruz.

Bizlere altınların nerede eritildiğini, nerelerde pırlantaların mıhlandıgını, çilanın nasıl nerelerde yapıldıgını

tek tek anlatıyor ve gösteriyorlar. Küçücük köhne binalar, eski dükkanlardaki ustalık ve yıllanmışlıkları

görüyorsunuz. Patlamış , nasır tutumuş parmaklar ama işini keyifle yapan güler yüzlü insanlar.



Geziler arası mola veriyoruz. Kapalı çarşı içinde çok ünlü ev yemekleri yapan Subaşı restoranındayız.

Hem leziz yemeklerini yiyor hemde dinlenme fırsatı buluyoruz. Çok küçük bir mekan.

Türkiye birincilikleri oldugunu öğreniyoruz ev yemekleri konusunda. Bilinen ve tercih edilen bir yermiş.

Yolunuz düşerse mutlaka ugrayın derim.



Evet artık sanat evine geri dönüş zamanı. Çok işimiz var. Daha yapılması gereken bir takımız var.

takı yapımı sırasında sanat evinin ustası Rober Muratyan bize eşlik ediyor.

Büyük bir sabırla hepimize tek tek gösteriyor ve bizlerle ilgileniyor. Çok teşekkür ediyorum kendisine..

büyük sabrı ve hep gülen yüzü için.

işte yaptıgımız ürün bakın bakalım begenecek misiniz?

ben bayıldım:)

gezi sırasında bize rehberlik yapan İKO (istanbul kuyumcular odası) halkla ilişkiler müdüresine de ayrıca

çok teşekkür ediyoruz.

13 Şubat 2011 Pazar

HOKUS POKUSSSSS


hayır hayır sihir yapmaya başlamadık. Bu Efe'ciğin yenı okulunun adı. daha dogrusu oyun atolyesi. Dört derslık bir atolye. Okulda dersler için güzel şeyler söylüyorlar ama içgüdüsel olarak bir işe yaramayacagının
düşünüyorum. Biraz muzik okulunu özlesin diye başladım. Yıne donusumuz oraya olacak:)
Cuma aksamı Betul'cugumun davetlisi olarak onlara gittik. Efe yol boyunca Ege ağabiye gidiyok anne , Ege agbiye deyip durdu. Aksam boyunca çok mutluydu. Ege agbısı ona buyuk tırlar, arabalar verdi.
Ama encok bateri odasını sevdik.. Aslında bır müzik aletleri odası desek daha dogru. Mandolin, gitar, bateri seti(bunun adı farklı olabilir. Ben su an uyduruyor olabilirim:) ama o baterinin onune oturup, bagetleri birbirine
vurmaya , davula vurup zilleri çalmaya başlayınca anladım ki bunu seviyor. odadan çıkmak istemedi.
Her salona geldiğimizde'' Ege agbı galk galk hadi gidiyok aşagı gidiyok. bateri çalıyok dedi durdu.

Gidiyok, geliyok, yapıyok da nerden çıktı anlamadım:) Önce sınır yapıyordum ama artık keyfini çıkarıyorum:)

OYUN GRUBU TOPLANTISI

uzun zaman oldu yıne. son donemler yanı son altı aydır hayat çok hızlı. Sonbahar bitti kış geldi, bahara az zaman var. İstanbul bu yıl kar göremedi. Evet soguk yerınde ama kar olmadan mıkroplar temızlenmıyor.
Kımınle konussam ya kendisi yada çocucugu hasta.Kar yağsın istiyorum artıkkkkkk....

bu zaman diliminde 3. toplantıyı sevgili Nihan'da yaptık. Zeynep ve Ömer bizi bekliyordu. Gün Zeynep hariç hepsi için harika geçti. En sevdikleri çizgifilmi açtık. Biraz oyun birazçigifilm derken gün bitti. ama Zeynep kuzum kendi yaşına uygun çizgifilm için epey agladı maalesef...

ardından 4. toplantıyı yaptık. kırmızı yanaklı eylül ve annesi Duygu'nun evindeyiz. Diger toplantılardan farklı bir havası var bu toplantının. ilk dakikalar alışmak için biraz kavgalı ama sonrası muthiş. Hepsi birbirine
sesleniyor, oyunlar oynuyor, birbirlerini öpüyorlar. Bu evde en çok merdivenlerden korkuyorum. inip çıkmak
hep orda oynamak istiyorlar. Nekdar yasaklasan da seni dinleyen olmuyor :)



evet bu toplantıdan bır sahne çok sevdim bu resmi...



bu toplantı sonunda artık birbirlerine sarılmaya , birbirlerini ugurlamaya başladılar. Sahneler
görülmeye değerdi. Artık gitmemek için annelere itirazlar başladı. Hayııyyyy anne hayıyyyy gitmeyelim..
kızlar bu toplantılarda artık çok yoruluyoruz ama ben çok seviyorum. Tanrım , acıyla mı  besleniyorum.





sonraki toplantı sevgili derininin evinde buyuk bir hevesle bekliyoruz:)


















21 Aralık 2010 Salı

SON GÜNLER HIZLI YENİ HEYECANLAR VAR

uzun zamna oldu birtürlü fırsat bulumadım. Çok şeye zaman ayırdım ama buraya yazamadım bir türlü.
bu uzun zamana bir oyungrubu toplantısı sıgdırdık .sevgili nilo ev sahibiydi. mert 1. yaşını kutladı. büyüdüğünü cümle aleme bir parti ile bildirdi. Araya yeni heveslerim takılarım ile ilgili site girdi. Bu arada canım kardeşim Murat'ımı askere yolcu ettik. haftalar yetmez saatler yetişmez oldu. Hızlı geçiyor zaman. Araya yagan karları ve soguk havayı da sıkıştırdık. Yeni yıl geliyor her yer ışıl ışıl süslendi. hepsine sırayla bakalım:)

oyun grubu yeni dönemi toplantısının ilki bizde yapılmış nispeten sakin geçmişti. Ama 2. toplantı evlere senlik geçti. Her gün bir arada oynamaları ve birşeyleri paylaşmaları zorlaşıyor. erkekler arası centilmenlik ve rekabet  üst düzeydi. Efe'cim ve Deniz kızlara süper davranmaya başladılar. herşeylerini paylaşıyorlar, koruyorlar, sıkıştırıp öpüyorlar. umudum birbirlerinede aynı sevgiyi göstermeleri. Arabaları paylaşma sorunu var aralarında.) Anneler yedi içti sohbete devam her zamanki gibi....Bu toplantıları seviyorum. beraberber olmak birbirini anlayan insanların varlıgı süper:)








3 Aralık 2010 Cuma

PAZAR UZUNDU ÇOK SEY SIGDI...

sabah okul , okul ardından kalamış parkına...Hava güzel anneler kahve derdinde babalar dinlenme:)
Efe, Eyül ve Derin... Birlikte olunca çok keyifliler. önce ördekleri seyrettik ardında tavsanları besledik.
ordanda kalamış cafedeyiz. En güzel dakıkalr anneler kahve çay içerken babalar da kuzularla parkta
oyundalar. Denizcik bize katılamadı maalesef.Bir dahaki sefere inşallah...
Yine küçük bir kaza atlattık. Zıplamktan koşmaktan vazgecemiyoruz. Düştü kuzum. Yüzünün üzerine. yaralarımız var. Çok ağladı. çok üzüldük ama yapılacak birşey yok maalesef.








aksama hayadayız. Ece ve Ege'cim de orda. kuzuma gün dogdu. hoplama zıplama oyunlar birbiri ardınanasıl yetişiyorlar yorulmuyorlar aklım almıyor. Bu enerjıye ımde ihtiyacım var anacım bende istiyorum.)

29 Kasım 2010 Pazartesi

DOGUM GUNUN KUTLU OLSUNNNNNNNNNN

teyde dogum günün kutlu olsunnnnnnnnnnnnnnn......

sabah yine kontrol var. Hastane yollarındayız. Sonuçlar daha iyi ama takip devam edecek. 15 gün sonra yine doktordayız. Hadi bakalım. umarın o günde o hastane kapısından gülümseyerek çıkabiliriz.)
ardından caddeye kahvaltıya. Oben şarap evindeyiz. Orta hallı bir kahvaltı ama güler yüzlü bir işletmedeyiz.
Oglum çok rahat etti . e tabi  bizde rahat rahat kahvaltı yaptık. Güler yüziçin teşekkür ederiz.
Çok yorulduk evimize geldik... aksama süpriz parti var, dinlenmeliyiz:)

Oglumu babaanneye bırakıp kumkapı yollarına düştük. Arabalı vapur çalışmıyormuş.istanbul da lodos var.
kara yolu kilit trafik durmuş. karşıya geçmek saatler alır. Bizde atladık aşkımla tekneye elimizde pastamız,
Eminönün'e yola çıktık. Eminönü ayrı bir dünya. Burayı çok seviyorum vaktım olsa yerdekı satılan herşeye bakar zaman geçiririm ama vakit yok. ilgimizi çok çekenlere baktık tabiki;.)
Nihayet Kumkapı Kalamar restoranı bulduk. Masa tam herkez orda:) en sona biz kalmışız ama esas kız ortada yok henüz.

evet esas kız canım kardeşim Yeliz'im oglumun biricik teydesi dogum günün kutlu olsun. Seni çok seviyoruz.
Oglum teydesine kamera aracılıgı ıle mesaj yolladı:) ummahhhh diye birde öpücük kondurdu.
Bu arada Kumkapı yine süper. Eglendik , sohbet edip yiyip içtik. Süpriz kutlama amacına ulaştı:) gece güzel bitti...

20 Kasım 2010 Cumartesi

19 KASIM BAYRAMIN 4. GÜNÜ



  • bugun için günler öncesinden plan yapmıştık. Koç müzesine gidilecek. Sabah heyeycan var..Telefonlar calmaya başladı. Minik adam Deniz , Miniko fare Eylül ve Efecik bugun birlikte gidecekler.Sabah ögrendik ki Eylül geceden hastalanmış ama geliyorlar harikaaaaaaaaa.....Yola koyulduk önce iki aile arka arkaya Eylül'ler arkadan geldi. heyecanla girdik içeri. Her yerde ucaklar...Efe sürekli gösterip ''benım o '' diyor anlatıyor:) her şey onun :) 2008 yılında seferlerine son verilen FenerBahce vapuruda içerde.Kahvaltımızı burda yaptık...Evet çok çeşit yok ama olanlar bize yetiyor. tost, çay kaşarlı simit daha ne olsun:) ardından müzeye giriş...
  • süper mekan , önce sizi harika arabalar karşılıyor. İnsan hangisine bakmalı bilgilerini okumalı şaşırıyor. her yerde başka bir yıl başka bir tarihi doku ve koku... Zeytinyag fabrikası, bisikletler, bebek arabaları,motorsikletler, tekneler ve teknolojık aletler..Efe'cim encok elektrik süpürgelerini ve bulaşık makınasını çalıştırmaktan keyifaldı.


  • Ordan oraya koşturupdurdular. Kahkaları müzede olmaktan çok birlikte oldukları içindi. Çocukların atlıkarınca keyfi anne babalarında salıncak ve tahtaravalli keyfi ile birleşince müze keyfi ikiye katlandı.finali tren gezisi ile yapıp koç müzesine veda ettik...

  • Hepimiz çok açıktık İstinye'ye balık keyfine dogru yola koyulduk. Balıklar süperdi Efe'cim yine yemedi ama olsun biz tadını çıkardık. ardındanda kahve keyfi ile finalı yaptık. Çocuklarda büyüklerde birlikte olmaktan mutlu, harıkulade bir bayram finalı ile günü bitirdik...






KURBAN BAYRAMI.....

Hepinize iyi bayramlarrrrrrrrrrrrrrrrrrr............

daha iyiyiz. Geceleri yine uyanıyoruz, öksürüyoruz, kusuyoruz ama en azından dört defadan bire indik...
Evet geçecek . Bu durumu fırsata cevirme kararı aldık. memeyi ve biberonu bıraktırmaya çalışıyoruz.....
hadi hayırlısı:)
Bayramın 1. günü
Sabah babaanne ve büyük babaya gittik bayramlaşmaya ve kahvaltıya...Bayramlaştık öpüştük harçlık aldı kuzum:)Amcamızda orda ama Ece , Ege ve Tugbamız bu bayram yok Samsun'dalar.Halamızda yok.oda yurt dışına çıktı.
ordan annaneye geçtik. Dayımız, teyzemız, eniştemiz , kuzumuz Mert orda.bayramlaştık harçlığı kaptık:)
dogrı evimize geldik:) çok dışarda kalamıyoruz. Bu bayram başka ev ziyareti yapamayacagız hastayız...

Bayramın 2. günü...
Hep evdeyiz dışarı çıkmadık

bayramın 3. günü
sıkıldık kahvaltıdan sonra hazırlandık dogru tren istasyonuna. Evimiz istasyona bakıyor , hergün onlarca
trene el sallıyoruz ve iyi yolculuklar diliyoruz ama hiç binmedi ogluşum...Evde oynuyoruz trenlerle .
Bekliyoruz istasyonda. Meraklıyıyız süreklı soruyoruz.''tyen yerde?'' anne yerde(nerde)gelince atladık vagona camdan dışarıy seyrederek yolculuga başladık. Hayretle camdan dışarıyı seyrediyoruz....
Suadiye yazıyor istasyonda.. burası inilecek durak... koşarak atladık trenden indik. ...
Suadiye'den  Kızıltopra'ga kadar yürüdük... gerginlik, yorgunluklarımızı yollara bıraktık.Yürüdük yürüdük
yürüdük. Sonunda oglum dayanamadı arabasında uykuya daldı...
süpermiş yürümek:)



aksama misafirlerimiz var. Önce Giray ailesi geldi Kaan ağbimiz ve güzel gözlü Çağla'cım ile.Bayramlaşmak ve geçmişolsun için. Ardından Minik adam Deniz ,annesi ve babası ile.
sohbet muhabbet süperdi. iyi ki geldiniz arkadaşlar.Süpersiniz...

bayram tatili bekliyorduk...

evet bu tatili dört gözle bekledik desem yalan değil. Hastalıklar üst üste bizi yordu. en çok efe'ciği....
ama daha tatil hayali ile haftasonunu beklerken Efe salıdan yine hastalandı.... Allahım yeter demek istiyorum,
isyan etmek istemiyorum. Pazartesi aksamı yıne nefes alamaz tıkanır olduk. Ateşimiz fırladı....
Yıne oksijen ve ilaç tedavisine basladık evde. ertesi gün doktora sabahtan. her gece ve gün yine ızdırap ogluma ve bize. Oksürük krizi ile uyanıyoruz, kusarak tamamlıyoruz, ağlayarak geceyi sabaha kavusturuyoruz.
Bu hafta beklenen tatil daha bir kıymetli oldu. yorgunluk bizi sarstı üzüntüsü ise tarifi imkansız bir durum...
doktor evde zorunlu ıstirahat verdi .Ziyaretler , kalabalık ortamlar ve yorulmak yasak. Üç satte bit oksijen tedavisi , ve on tane ayrı ilaç. Agzımızın içi yara, dudaklarımzın kenarları yara vücut direncimiz iyice düştü.
dahada düşüyor. yaralar yeme ve içme eylemimizide sona erdirdi. ...
sonunda cuma ve evdeyiz....

günler evde geciyor. oglum iyileşmeye çalışıyor bizde onun için elimizden geleni yapıyoruz....
üç gün dinlendik biraz daha iyiyiz....Yarın bayram...